HADİSLER


1) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘…Cehennem de nefsin arzularıyla kuşatılmıştır’ buyurdu.”

Buhari 6412, Müslim 2822/1, Tirmizi 2684

2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
Sizin şu ateşiniz cehennem ateşinin yetmiş cüzünden bir parçadır’ dedi.
Sahabeler:
−Ya Rasulallah! Vallahi dünya ateşi muhakkak kâfi gelir dediler.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Cehennem ateşi dünya ateşleri üzerine altmış dokuz derece daha fazla kılındı. Bunların her birinin harareti bütün dünya ateşinin harareti gibidir’ buyurdu.”

Müslim 2843/30, Buhari 3064, Tirmizi 2715

3) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Bir gün Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in beraberinde idik. Ansızın bir düşme sesi işittik.
Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Bu nedir, bilir misiniz?’ diye sordu.
Biz:
−Allah ve Rasulü en iyi bilendir dedik.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Bu, cehennemin içine atılmış bir taştır ki, yetmiş sonbahardan beri yol almaktadır. Şimdi o cehennemin içine uzandı ve nihayet dibine varıp dayandı’ buyurdu.”

Müslim 2844/31

 4) Harise bin Vehb el-Huzai (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
...Dikkat edin! Size ateş ehlini de haber veriyorum! Onlar da her katı yürekli, kibirli ve büyüklük taslayan kimselerdir!’ buyurdu.”

Buhari 4902, Müslim 2853/46, Tirmizi 2732, İbni Mace 4116

 5) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Cennet ahalisi cennete vardığı, cehennem ahalisi de cehenneme vardığında ölüm alaca bir koç suretinde vücut verilerek getirilir. Ta cennet ile cehennem arasında yatırılır. Sonra kesilir.
Sonra bir münadi:
−Ey cennet ahalisi! Artık ölüm yoktur. Ey cehennem ahalisi! Artık ölüm yoktur, diye nida eder. Bu hâdise sebebiyle cennet ehlinin ferahı bir kat daha ziyade olur, cehennem ehlinin hüzün ve kederi ise bir kat daha artar’ buyurdu.”

Müslim 2850/43, Buhari 6457, İbni Mace 4327, Tirmizi 2682

 6) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
Allah Tebarake ve Teâlâ cehennemliklerin en hafif azaplısına:
−‘Dünya ve dünyadaki her şey senin olsa şu azaptan kurtulmak için onu fidye olarak verir miydin?’ buyurur.
O kul:
−Evet, fidye olarak verirdim der.
Bunun üzerine Allah:
−‘Sen Âdem’in sulbündeyken ben senden şimdi göze aldığın bu fedakârlıktan daha kolay bir şey istemiştim. Bana hiçbir şeyi ortak kılmaman zannediyorum ki şunuda söyledi ben de seni ateşe girdirmezdim. Fakat sen bana ortak kılmaya devam edip durdun! buyurur’dedi.”

Müslim 2805/51, Buhari 6460

7) Usame bin Zeyd (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
Kıyamet gününde bir kişi getirilir ve cehennemin içine atılır da orada onun barsakları derhal karnından dışarı çıkar. Sonra o kişi barsakları etrafında değirmen eşeğinin dönüşü gibi döner.
Bunun üzerine cehennem ahalisi o kişinin başına toplanırlar da:
–‘Ey fulan! Senin bu halin nedir? Sen bize dünyada iyiliği emreder ve bizleri kötülükten nehyeder değil miydin? derler.
O da:
–‘Evet, ben size iyiliği emrederdim, fakat onu kendim yapmazdım. Yine ben sizleri kötülükten nehyederdim de onu kendim işlerdim diye cevap verir’ buyurdu.”

Buhari 3065

 8) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Bir kavim, kendilerine cehennem ateşi dokunduktan sonra simaları kırmızımsı siyah bir renkte olarak cehennemden çıkacak ve cennete girecekler de cennet ehli bunlara “Cehennemlikler” diye isim vereceklerdir’ buyurdu.”

Buhari 6462

9) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
''Aziz ve Celil olan Allah şöyle buyurdu'':''–Ben salih kullarım için ahiret azığı olarak hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın aklına gelmedik bir takım nimetler hazırladım. Allah’ın sizleri bu sözlerle muttali kıldığı şeyleri bir yana bırak. Bir de bunlardan başka onun sizleri muttali kılmadığı bir şey vardır ki, o en büyüktür’ buyurdu.”

Müslim 2824/3, Buhari 3053

 10) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
‘Allah cenneti yarattığı vakit Cebrail’e şöyle dedi:
−‘Git cennete bak.’
Cebrail gidip cennete baktı.
Sonra geldi ve:
−Ey Rabbim! İzzetine yemin olsun ki, cenneti kim işitirse muhakkak ona girer dedi.
Sonra Allah onu zorluklarla donatıp:
−‘Ey Cibril! Git cennete bak’ buyurdu. Cibril gitti ve cennete baktı.
Sonra geldi ve:
−Ey Rabbim! İzzetine yemin olsun ki, ona kimsenin girememesinden korktum’ dedi…”

Ebu Davud 4744, Tirmizi 2685

 11) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Cennet nefse hoş gelmeyen şeylerle kuşatılmış. Cehennem de nefsin arzularıyla kuşatılmıştır’ buyurdu.”

Buhari 6412, Müslim 2822/1, Tirmizi 2684


12)  Ebu Said El-Hudri (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Şüphesiz cennette öyle bir ağaç vardır ki, onun altında bir süvari, yürüyüşü çok sür’atli, talimli, iyi cins bir at ile yüz sene yürürse yine onu bitiremez’ buyurdu.”

Müslim 2828/8, Buhari 6459, Tirmizi 2643, İbni Mace 4335

  13) Ebu Musa el-Eş’ari (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘İki cennet vardır ki, bunların kapları ve içinde bulunan şeyler hep gümüştendir. Diğer iki cennet daha vardır ki, bunların kapları ve içinde bulunan şeyler de altındandır. Adn cennetindeki cennetliklerle Rablerine bakmaları arasında Allah’ın vechi (Yüzü) üzerindeki büyüklük ridasından başka bir şey bulunmayacaktır’ buyurdu.”

Buhari 4828, Tirmizi 2648

14) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘…Cennet ehlinden olup da dünyada en çetin ve meşakkatli hayat süren kişi getirilir ve cennete bir daldırılışla daldırılır.
Müteakiben ona da:
−Ey Âdemoğlu! Sen hiçbir çetinlik ve sıkıntı gördün mü, sana herhangi bir sıkıntı ve zorluk uğradı mı? diye sorulur.
O da:
−Hayır, vallahi ya Rab! Bana asla sıkıntı uğramadı ve ben asla şiddet görmedim der’ buyurdu.”

Müslim 2807/55, İbni Mace 4321

 15) Ebu Said el-Hudri ve Ebu Hureyre (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Bir münadi cennet ehline:
−Daima sıhhatli kalmanız ve ebediyyen hasta olmamanız hakkınızdır. Daima yaşamanız ve ebediyyen ölmemeniz hakkınızdır. Daima genç kalmanız ve ebediyyen ihtiyarlamamanız hakkınızdır. Daima nimetler içinde hoş bir halde olmanız ve ebediyyen sıkıntı ve çetinliğe maruz kalmamanız hakkınızdır diye nida edecektir’ buyurdu.”

Müslim 2837/22

 
 16)) Muaz bin Cebel (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Cennet ehli cennete kılsız, tüysüz, yaratılıştan sürmeli, otuz veya otuz üç yaşında olarak gireceklerdir’ buyurdu.”

Tirmizi 2669
17)  Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Herkim cennete girerse nimet içinde hoş halde olur. Kendisine hiçbir sıkıntı ve çetinlik isabet etmez. Elbiseleri eskimez, gençliği de bitmez’ buyurdu.”

Müslim 2836/21, Tirmizi 2646

18) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Şüphesiz cennette bir çarşı vardır ki, cennet ahalisi her Cuma günü oraya gelirler. Müteakiben şemal rüzgârı eser de onların yüzlerine ve elbiselerine en güzel koku nevilerini serper. Bundan da cennet ehlinin güzellikleri artar da artar. Güzellikleri artmış olarak kendi aileleri yanına dönerler.
Âileleri onlara:
−Vallahi sizlerin bizden sonra güzelliğiniz daha da artmıştır derler.
Onlar da âilelerine:
−Vallahi sizler de öylesiniz. Andolsun bizden sonra sizin de güzelliğiniz ziyadelenmiştir derler’ buyurdu.”

Müslim 2833/13

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder