CENNET TANIMI VE CENNET HAKKINDA GENEL
BİLGİLER
Cennet (Arapça: جنّة), ölmüş insanların sonraki yaşamda varoluşlarını devam
ettirdiklerine inanılan soyut diyara
verilen isimdir. Arapça bir sözcük olan Cennet, "Bahçe"
anlamına gelmektedir. Bu dini terim, çeşitli dinlerde ve ruhani felsefelerde bulunan,
çoğunlukla mümkün olan en kutsal mekân olarak
tanımlanan, sonraki yaşama dair
bir kavramdır. Cennet kavramına inanan kişiler genellikle cennetin insanların bir kısmı veya hepsi için ahirette bulunan nihai bir varış noktası olduğunu düşünürler. Ayrıca cennet kavramına sahip inançların çoğunluğunda cennet iyi insanların ulaştığı bir ahiret mekânıdır.
Cennet İslam'da, İslam dinine inananların ebedi olarak kalacaklarına inandıkları bir ahiret mekânıdır. Cennet tanımlamaların büyük ölçüde Sümer, Zerdüşt ve Yahudi geleneklerinden esinlendiği görülür.
Cennet gidilecek yer olarak Cehennemin zıddıdır.
Cennetteki hayat sonsuzdur ve orada birçok mükafat verilecektir. İnanca
görekafir, müşrik ve münafık kişiler cennete
giremez, ebedi olarak cehennemde kalırlar. Müslüman olup
günah işleyenlerin ise, Allah günahlarını affetmezse,
bir süre cehennemde günahlarının cezasını çekeceklerine, daha sonra da cennete
gireceklerine inanılır.
Cennet, Bakara Suresinde şöyle anlatılır:"İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, “Bu (tıpkı) daha önce bize verilen rızık!” diyecekler. Halbuki bu rızık onlara benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır."(Bakara 2:25)
« Şüphesiz,
Allah iman edip salih ameller işleyenleri içlerinden ırmaklar akan cennetlere
koyacak, orada altından bileziklerle, incilerle süsleneceklerdir. Oradaki
giysileri ise ipektir. »(Hac 22/23)
« Orada yüksek tahtlar, konulmuş
kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır. »
(Gaşiye 88/ 13,14,15,16)
İslam inancında Adem insanlığın atası ve ilk peygamber, Havva da insanlığın anası olarak kabul edilir. Adem sözcüğü Arapçada toprak anlamına gelen edım sözcüğü arasında bir bağlantı kurulur.
Kuran'a göre Allah Adem'e bütün adlarıöğretir, meleklere Adem'e secde etmelerini buyurur, emri alan melekler secde eder, İblis (Şeytan) ise kendisinin Adem'den üstün olduğunu söyeleyerek secde etmekten kaçınınca lanetlenip Allah'ın rahmetinden uzaklaştırılır . Havva'nın yaratılmasıyla ilgili olarak Kuran'da ayrıntılıbilgi verilmez; O'dur (Allah); size nefislerinizden, kendilerine ısınmanız için zevceler yaratmıştır" açıklamasıyla yetinilir.
Kuran'da Adem ile Havva'nın önce yerleştirildikleri, sonra da günahları yüzünden kovuldukları bir Cennetten söz edilmekle birlikte, Cennete bulundukları sırada yaklaşmamaları buyurulan ağacın adına, cinsine ya da rengine ilişkin Kuran'da ve güvenilir hadislerde hiçbir bilgi yoktur., Havva'yı kandırdığı, yılanla anlaştığı, yasak meyvenin elma olduğu yolundaki söylentilerin çoğu Tevrat'tan aktarılmıştır.
KURAN-I KERİME GÖRE CENNETİN 8 KAPISI VARDIR
CENNET ŞU ANDA
VARMI ?
Ehl-i Sünnet inancına göre, Cennet halen vardır, yaratılmıştır, hazırlanmıştır. Nitekim Ali İmran 3/133.ayette bunu açıkça ifade eder:
Ehl-i Sünnet inancına göre, Cennet halen vardır, yaratılmıştır, hazırlanmıştır. Nitekim Ali İmran 3/133.ayette bunu açıkça ifade eder:
"Rabbinizin
mağfiretine ve eni göklerle yer kadar olan Cennet'e koşun. O Cennet takva
sâhipleri için hazırlanmıştır. "
(Âli İmrân, 133)
Peygamber Efendimiz (sav.) şöyle buyurmuşlardır:
"Demincek Cennet ile Cehennem şu duvarın yüzünde bana arz olundu."
"Cennet bana yaklaştı, o kadar ki, eğer cür'et edeydim salkımlarından bir tânesini size getirebilecektim."
CENNET'in GÜZELLİKLERİ
(Âli İmrân, 133)
Peygamber Efendimiz (sav.) şöyle buyurmuşlardır:
"Demincek Cennet ile Cehennem şu duvarın yüzünde bana arz olundu."
"Cennet bana yaklaştı, o kadar ki, eğer cür'et edeydim salkımlarından bir tânesini size getirebilecektim."
CENNET'in GÜZELLİKLERİ
Kur'an'da Cennet'in niteliklerinden bazılarına şu şekilde değinilir:
1- Altlarından ırmaklar akan, birbiri üzerine bina edilmiş yüksek köşkler güzel meskenler
2- Türlü ağaç ve meyvelere, akar kaynaklara, görünüş ve kokusu güzel, isteyenlerin yanına kadar sarktığından koparılması kolay, türlü bol meyvelere sahip
1- Altlarından ırmaklar akan, birbiri üzerine bina edilmiş yüksek köşkler güzel meskenler
2- Türlü ağaç ve meyvelere, akar kaynaklara, görünüş ve kokusu güzel, isteyenlerin yanına kadar sarktığından koparılması kolay, türlü bol meyvelere sahip
3- Gönlün çekeceği her türlü yemek ve etler,
türlü kokulu içecekler, temiz şaraplar ve çeşit çeşit tükenmez nimetleri içeren
bir mekân.
Ayetler:
"Onlara Cennet'te bir meyve, içlerinin çekeceği bir et verdik (vereceğiz)"
"Canların isteyeceği ve gözlerin hoşlanacağı ne varsa, hepsi oradadır. Siz de orada devamlı olarak kalacaksınız. İşte bu, sizin çalıştığınız ameller sebebiyle mirasçı kılındığınız Cennet'tir. Sizin için orada çok meyveler vardır, onlardan yiyeceksiniz."
"Cennet şarabından (dünya Şarabı gibi) mide ızdırabı yoktur"
4- Cennet'te hayat sonsuzdur, kin yoktur, boş lâf ve günaha sokacak söz işitilmiş. "Biz o Cennetliklerin kalplerindeki kinleri çıkarır atarız. Hepsi kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşı karşıya otururlar. Orada kendilerine hiç bir zahmet dokunmaz ve onlar oradan çıkarılacak da değillerdir
"Onlar Cennet'te ne bir boş laf işitirler ne de bir hezeyan. Ancak bir söz işitirler: Selâm.. (birbirleriyle selâmlaşır dururlar)."
5- Cennet nimetleri insan hayalinin erişemeyeceği güzelliktedir. Cennet'i aslında dünya ölçüleriyle tarif etmek mümkün değildir. Bununla beraber Cennet'teki eşsiz nimet ve saltanatı anlayabilmemiz için Allah Teâlâ onu bize şu şekilde tasvir etmiştir:
"İşte bu yüzden Allah onları o günün fenâlığından esirger.
* (Yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.
* Sabretmelerine karşılık onlara Cennet'i ve oradaki ipekleri lütfeder.
* Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar.
* Ne yakıcı sıcak görürler orada, ne de dondurucu soğuk.
* Ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.
* Yanlarında gümüş kaplar ve billür kâselerle, gümüşî beyazlıkta şeffâf kupalarla dolaşılır ki ölçüsünde takdir ederler.
* Onlara orada bir kâseden içirilir ki karışımında zencefil vardır. (Bu şarap) orada bir pınardandır ki adına Selsebil denir.
* Cennettekilerin etrafında öyle ölümsüz genç nedenler dolaşır ki, onları gördüğünde kendilerini etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın.
* Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün.
* Üzerlerinde ince yeşil ipekli, parlak atlastan elbiseler vardır.
* Gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz içecekler içirir.
Ayetler:
"Onlara Cennet'te bir meyve, içlerinin çekeceği bir et verdik (vereceğiz)"
"Canların isteyeceği ve gözlerin hoşlanacağı ne varsa, hepsi oradadır. Siz de orada devamlı olarak kalacaksınız. İşte bu, sizin çalıştığınız ameller sebebiyle mirasçı kılındığınız Cennet'tir. Sizin için orada çok meyveler vardır, onlardan yiyeceksiniz."
"Cennet şarabından (dünya Şarabı gibi) mide ızdırabı yoktur"
4- Cennet'te hayat sonsuzdur, kin yoktur, boş lâf ve günaha sokacak söz işitilmiş. "Biz o Cennetliklerin kalplerindeki kinleri çıkarır atarız. Hepsi kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşı karşıya otururlar. Orada kendilerine hiç bir zahmet dokunmaz ve onlar oradan çıkarılacak da değillerdir
"Onlar Cennet'te ne bir boş laf işitirler ne de bir hezeyan. Ancak bir söz işitirler: Selâm.. (birbirleriyle selâmlaşır dururlar)."
5- Cennet nimetleri insan hayalinin erişemeyeceği güzelliktedir. Cennet'i aslında dünya ölçüleriyle tarif etmek mümkün değildir. Bununla beraber Cennet'teki eşsiz nimet ve saltanatı anlayabilmemiz için Allah Teâlâ onu bize şu şekilde tasvir etmiştir:
"İşte bu yüzden Allah onları o günün fenâlığından esirger.
* (Yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.
* Sabretmelerine karşılık onlara Cennet'i ve oradaki ipekleri lütfeder.
* Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar.
* Ne yakıcı sıcak görürler orada, ne de dondurucu soğuk.
* Ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.
* Yanlarında gümüş kaplar ve billür kâselerle, gümüşî beyazlıkta şeffâf kupalarla dolaşılır ki ölçüsünde takdir ederler.
* Onlara orada bir kâseden içirilir ki karışımında zencefil vardır. (Bu şarap) orada bir pınardandır ki adına Selsebil denir.
* Cennettekilerin etrafında öyle ölümsüz genç nedenler dolaşır ki, onları gördüğünde kendilerini etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın.
* Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün.
* Üzerlerinde ince yeşil ipekli, parlak atlastan elbiseler vardır.
* Gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz içecekler içirir.
Onlara: "İşte bu sizin işlediklerinizin karşılığıdır, çalışmalarınız
şükre değer" denir. "
Cennet'in tasviri konusunda söylenecek son söz şu kudsî hadisin ifade
ettiği durumdur:
Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
Cenâb-ı Hak buyuruyor ki:
"Salih kullanım için ben, Cennet'te hiç bir gözün görmediği hiç bir kulağın işitmediği ve hiç bir insan gönlünün hatırlamadığı bir takım nimetler hazırladım."
Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
Cenâb-ı Hak buyuruyor ki:
"Salih kullanım için ben, Cennet'te hiç bir gözün görmediği hiç bir kulağın işitmediği ve hiç bir insan gönlünün hatırlamadığı bir takım nimetler hazırladım."

Değerli arkadaşım; emeklerin için teşekkürlerimi sunar ve Rabbimizin rahmeti üzerimize olması duasıyla, başarılarının devamını dilerim
YanıtlaSil