AYETLER
CENNET İLE İLGİLİ AYETLER
وَالسَّابِقُونَ الْاَوَّلُونَ مِنَ الْمُهَاجِر۪ينَ وَالْاَنْصَارِ وَالَّذ۪ينَ اتَّبَعُوهُمْ بِاِحْسَانٍۙ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ وَاَعَدَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي تَحْتَهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اَبَداًۜ ذٰلِكَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ ﴿١٠٠
Muhacir ve Ensar'dan İslâm'a ilk önce girenlerin başta gelenleri ve iyi amellerle onların ardınca gidenler var ya, işte Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah'dan razı oldular ve onlara, altlarında ırmaklar akan cennetler hazırladı ki, içlerinde ebedi kalacaklar.İşte büyük ve muhteşem kurtuluş budur. (TEVBE/100)
وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ۟﴿٨٢
İman edip salih ameller işleyenler, işte öyleleri de cennet ehlidirler ve orada ebedî kalıcıdırlar. (BAKARA/82)
اِنَّ الْمُتَّق۪ينَ ف۪ي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍۜ﴿٤٥
Allahtan korkanlar, elbette cennetlerde ve pınarların başındadırlar.(HİCR/45)
وَعَدَ اللّٰهُ الْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَا وَمَسَاكِنَ طَيِّبَةً ف۪ي جَنَّاتِ عَدْنٍۜ وَرِضْوَانٌ مِنَ اللّٰهِ اَكْبَرُۜ ذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ۟﴿٧٢
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur. (TEVBE/72)
اِنَّ اللّٰهَ اشْتَرٰى مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ اَنْفُسَهُمْ وَاَمْوَالَهُمْ بِاَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَۜ يُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ فَيَقْتُلُونَ وَيُقْتَلُونَ وَعْداً عَلَيْهِ حَقاًّ فِي التَّوْرٰيةِ وَالْاِنْج۪يلِ وَالْقُرْاٰنِۜ وَمَنْ اَوْفٰى بِعَهْدِه۪ مِنَ اللّٰهِ فَاسْتَبْشِرُوا بِبَيْعِكُمُ الَّذ۪ي بَايَعْتُمْ بِه۪ۜ وَذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ﴿١١١
Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır: Allah yolunda çarpışacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Bu, Tevrat'ta da, İncil'de de Kur'ân'da da Allah'ın kendi üzerine yüklendiği bir ahittir. Allah'dan ziyade ahdine riayet edecek kim vardır? O halde yaptığınız alış-veriş ahdinden dolayı size müjdeler olsun! Ve işte o büyük kurtuluş budur. (TEVBE/111)
Cennette müminlerin karşılanışı
اَلَّذ۪ينَ تَتَوَفّٰيهُمُ الْمَلٰٓئِكَةُ طَيِّب۪ينَۙ يَقُولُونَ سَلَامٌ عَلَيْكُمُۙ ادْخُلُوا الْجَنَّةَ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ﴿٣٢
Takva sahipleri o kimselerdir ki, melekler, canlarını hoş ve rahat halde alırlar. "Selam size, yapmış olduğunuz güzel işlerin mükafatı olarak girin cennet'e..." derler. (NAHL/32)
وَس۪يقَ الَّذ۪ينَ اتَّقَوْا رَبَّهُمْ اِلَى الْجَنَّةِ زُمَراًۜ حَتّٰٓى اِذَا جَٓاؤُ۫هَا وَفُتِحَتْ اَبْوَابُهَا وَقَالَ لَهُمْ خَزَنَتُهَا سَلَامٌ عَلَيْكُمْ طِبْتُمْ فَادْخُلُوهَا خَالِد۪ينَ﴿٧٣
Rablerinden korkanlar da bölük bölük cennete sevk edilmektedir. Nihayet oraya vardıkları zaman kapıları açılır ve bekçileri onlara: "Selâm sizlere, ne hoşsunuz! Ebedî olarak içinde kalmak üzere haydi girin oraya!" derler. (ZÜMMER/73)
اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍ اٰمِن۪ينَ﴿٤٦
Onlara: "Selametle güven içinde oraya girin" denir. (HİCR/46)
İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamlarıile mükafatlandırılacaklar, orada hürmet ve selamla karşılanacaklardır.(FURKAN/75)
Adn cennetlerine girecekler, atalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden salih olanlarla birlikte olacaklar. Melekler de her kapıdan yanlarına girip şöyle diyecekler:
"Sabrettiğiniz için size selam olsun. Ahiret yurdu ne güzeldir!" (RA'D/23-24)
Orada sonsuz bir yaşam vardır
Allah onlara, altından ırmaklar akan cennetler hazırladı. İçlerinde ebedi kalacaklar. İşte o büyük kurtuluş budur. (TEVBE/89)
Böyle demeleri sebebiyle Allah onları altlarından ırmaklar akan cennetlerle mükafatlandırmıştır. Orada ebedî olarak kalacaklardır. İşte iyilik yapanların mükafatı budur. (MAİDE/85)
İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olmak üzere, kendilerine sunulacak. Orada çok temiz zevceler de onların. Hem onlar orada ebedî kalacaklar.(BAKARA/25)
Allah'ın rızası ve hoşnutluğu vardır
De ki, size, o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında cennetler var ki, altlarından ırmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz eşler var, hem de Allah'dan bir rıza vardır. Allah, o kulları görür. (AL-İ İMRAN/15)
İman edip de hicret edip, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihad edenler, Allah katında en büyük dereceye sahiptirler. İşte bunlar murada ermiş olan mutlu kullardır. (TEVBE/20)
Rableri katında onların mükâfatı, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş,onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfat, Rabbine saygı gösterene mahsustur. (BEYYİNE/8)
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur. (TEVBE/72)
Biliniz ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süs ve kendi aranızda övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışından ibarettir. Bu, tıpkı bir yağmura benzer ki; bitirdiği ot, ekincilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu sapsarı görürsün, sonra çerçöp olur. Ahirette ise çetin bir azab; Allah'tan mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir. (HADİD/20)
Genişliği yer ile göğün genişliği kadardır
Rabbinizin bağışına ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, Allah'tan gereği gibi korkanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun! (AL-İ İMRAN/133)
Rabbinizden bir mağfirete; Allah'a ve peygamberine inananlar için hazırlanmış olup, genişliği gökle yerin genişliği kadar olan cennete koşuşun. İşte bu Allah'ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir. (HADİD/21)
Büyük bir zenginlik ve ihtişam vardır
Astarları atlastan yataklara yaslanırlar.İki cennetin de devşirmesi yakındır. (RAHMAN/54)
Orada nereye baksan bir nimet ve pek büyük bir mülk görürsün.(İNSAN/20)
Irmaklar vardır
(Eğer böyle yaparsanız Allah) sizin günahlarınızı bağışlar ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş yerlere koyar. İşte büyük kurtuluş budur. (SAF/12)
Öyle yücedir O ki, dilerse sana ondan daha iyisini, altındanırmaklar akan cennetler verir, sana köşkler de yapar. (FURKAN/10)
Pınarlar vardır
İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır. (RAHMAN/50)
Bu orada bir pınardır ki, adına "selsebil" derler. (İNSAN/18)
Yeşillikler vardır
İkisinin de çeşitli ağaçları, meyvalarıvardır. (RAHMAN/48)
(Bu cennetler) yemyeşildirler. (RAHMAN/64)
Ne sıcak, ne soğuk, tam kararında gölgelikler vardır
Uzamış gölgeler, (VAKİ'A/30)
İman edip salih ameller işliyenleri ise, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Orada ebedî olarak kalacaklar. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.(NİSA/57)
Orada donatılmış koltuklar üzerine dayanmışlardır: Orada ne yakıcıgüneş görürler, ne de şiddetli soğuk. (İNSAN/13)
Yüksek köşklerde ve güzel konaklarda otururlar
Fakat o Rablerine sığınarak korunanlar için altlarından ırmaklar akan, üzerlerinden şehnişinler yapılmış, şehnişinli (balkonlu) köşkler vardır. Bu, Allah'ın vaadidir. Allah vaadinden caymaz. (ZÜMER/20)
İman edip güzel işler yapanları, (evet) muhakkak ki onları,altlarından ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları cennet köşklerine yerleştireceğiz. (Böyle iyi) işler yapanların mükafatı ne güzeldir!(ANKEBUT/58)
Öyle yücedir O ki, dilerse sana ondan daha iyisini, altındanırmaklar akan cennetler verir, sana köşkler de yapar. (FURKAN/10)
Yükseklere kurulmuştahtlar vardır
(Onlar) cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler. (VAKİ'A/15)
(Onlar) Karşılıklı tahtlar üzerindedirler. (SAFFAT/44)
En güzel giysiler ve takılar vardır
Üstlerinde zarif ve yeşil, kalın ipekten bir elbise vardır. Gümüş bileziklerle süslenmişlerdir. Rableri onlara temiz bir içecek içirmiştir.(İNSAN/21)
Şüphesiz Allah iman edip yararlı iş işleyenleri, altından ırmaklar akan cennetlere koyacak, orada altın bilezikler ve inciler takınacaklar. Oradaki elbiseleri de ipektendir. (HAC/23)
Sabırlarına karşılık onlara bir cennet ve ipekten elbiseler verir.(İNSAN/12)
Onlara Adn cennetleri vardır. Onlar oraya gireceklerdir. Orada altın bilezikler ve incilerle süsleneceklerdir. Orada elbiseleri de ipektir.(FATIR/33)
Cennetteki yiyecek ve içecekler
Onlara damgalı saf bir içki sunulur.
Onun sonu misktir. İşte ona imrensin artık imrenenler. (MUTTAFFİFİN/25-26)
Kötülükten sakınanlara vaad edilen cennetin durumu şöyledir: Orada bozulmayan temiz sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Onlar için cennette her çeşit meyve ve Rablerinden bir bağışlanma vardır. Bunların durumu, ateşte ebedî olarak kalacak olan ve bağırsaklarını parçalayacak kaynar su içirilen kimsenin durumu gibi olur mu? (MUHAMMED/15)
Pek çok meyva arasında,
Tükenmeyen ve yasaklanmayan (VAKİ'A/32-33)
Dalbastı kirazlar,
Kaynağından doldurulmuş, testiler, ibrikler ve kadehlerle.
Ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
Beğendikleri meyvalar,
Canlarının çektiği kuş etleri, (VAKİ'A/18-21)
İçenlere lezzet veren, pınardan doldurulmuş bembeyaz bir kadehle onların etrafında dolaşılır.
Onda ne bir zararlı sonuç vardır, ne de sarhoşluk verir (SAFFAT/45-47)
Meyveler (vardır), Naîm cennetlerinde onlara hep ikram edilir.(SAFFAT/42-43)
Kuşkusuz iyiler de karışımı kâfûr olan dolgun bir kadehten içerler.
Bir kaynak ki ondan Allah'ın kulları içerler, güzel yollar açarak akıtırlar onu. (İNSAN/5-6)
Üstlerinde zarif ve yeşil, kalın ipekten bir elbise vardır. Gümüşbileziklerle süslenmişlerdir. Rableri onlara temiz bir içecek içirmiştir. (İNSAN 21)
Üzerlerine cennet gölgeleri sarkmış, meyveleri bol bol önlerine konmuştur.
Yanlarında gümüşten kaplar, billur kupalar dolaştırılır.
Gümüşten öyle kadehler ki onları türlü türlü biçimlere koymuşlardır.
Onlara orada bir dolu kadeh sunulur ki, karışımı zencefildir. (İNSAN/14-17)
Bahçeler var, bağlar var. (NEBE/32)
Cennette insanın nefsinin dilediği herşey vardır
Onlar, kendilerine gelmiş bir delil olmaksızın, Allah'ın âyetleri hakkında mücadele ederler. Bu durum, Allah katında ve iman edenler yanında büyük bir buğzu gerektirir. İşte Allah, her böbürlenen zorbanın kalbini öyle bir tabiat ile mühürler. (MÜ'MİN/35)
Onlar da: "Hamdolsun o Allah'a ki, bize vaadini doğru çıkardıve bizi cennet arzına varis kıldı. Cennette istediğimiz yerde oturuyoruz" derler. Bak ne güzeldir mükafatı o iyi amel işleyenlerin! (ZÜMER/74)
Onların etrafında yiyecek ve içecekler altın tepsiler ve kadehlerle dolaştırılır. Orada canların çektiği ve gözlerin hoşlandığı herşey vardır. Siz orada ebedi olarak kalacaksınız. (ZUHRUF/71)
Sen kıyamet günü kazandıkları şeyin cezası başlarına gelirken zalimlerin korkudan titrediklerini görürsün. İman edip salih amel işleyenler ise cennet bahçelerindedirler. Rablerinin yanında onlar için istedikleri herşey vardır. İşte büyük lütuf budur. (ŞURA/22)
Bunlar onun (cehennemin) uğultusunu bile duymazlar. Canlarının istediği şeyler içinde temelli kalırlar. (ENBİYA/102)
Orada müminlere büyük bir nimet verilir
Meyveler (vardır), Naîm cennetlerinde onlara hep ikram edilir. (SAFFAT43)
Yüzler de var ki, o gün nimetle mutludur. (ĞAŞİYE/8)
Mutluluk ve huzur dolu bir yaşam vardır
Yüzlerinde nimet ve mutluluğun sevincini görürsün. (MUTAFFİFİN/24)
Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir. (İNŞİKAK/9)
Allah da onları o günün fenalığından korur, yüzlerine parlaklık, gönüllerine sevinç verir. (İNSAN/11)
Yüzler var ki o gün ışıl ışıl parlar.
Rabbine bakar. (KIYAMET/22-23)
Şimdi iman edip salih ameller yapmış olanlara gelince, onlar bir bahçe içinde neşelenirler. (RUM/15)
Yüzler de var ki, o gün nimetle mutludur.
Yaptığından hoşnuttur.
Yüksek bir cennettedir. (ĞAŞİYE/8-10)
Fakat tevbe edip iman eden ve salih amel işleyen bunun dışındadır. Bunlar cennete girecekler ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır.(MERYEM/60)
Allah onları hoşnud olacakları bir yere (cennete) elbette koyacaktır. Şüphesiz Allah Alîmdir (herşeyi bilir) Halîmdir, (Kullarına yumuşak davranır.). (HAC/59)
Artık o hoşnut bir hayattadır. (HAKKA/21)
Güvenlik vardır
Halbuki sizi huzurumuza yaklaştıracak olan, mallarınız ve evlatlarınız değildir. Ancak iman edip de salih amel işleyenlere gelince, işte onların amellerine karşı kendilerine kat kat mükafat vardır. Onlar cennet köşklerinde emniyet içindedirler.(SEBE/37)
Kin ve nefret yoktur
Orada kalblerinde bulunan kini çıkarıp atarız. Onların altlarından ırmaklar akar. "Bizi buna erdiren Allah'a hamdolsun. Eğer Allah bizi doğru yola sevk etmeseydi biz doğru yola erişemezdik. Şüphesiz Rabbimizin peygamberleri bize gerçeği getirmişler." derler. Onlara şöyle seslenilir: "İşte size cennet! Yaptıklarınıza karşılık buna varis oldunuz". (A'RAF/43)
Biz o cennetliklerin kalblerindeki kinleri çıkarır atarız. Hepsi kardeşler olarak sevinç içinde karşılıklı koltuklara otururlar. (HİCR/47)
Boş konuşma ve yalan yoktur.
Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.
Duydukları söz, yalnız "selam", "selam" dır. (VAKİ'A/25-26)
Orada boş bir söz işitmez. (ĞAŞİYE/11)
Orada ne boş bir söz işitirler, ne de bir yalan. (NEBE/35)
Yorgunluk ve bıkkınlık yoktur
"Lütfundan bizi durulacak bir yurda kondurdu. Burada bize yorgunluk gelmeyecek, burada bize usanç gelmeyecektir." (FATIR/35)
Orada kendilerine hiçbir yorgunluk gelmeyecek. Oradan çıkarılacak da değillerdir. (HİCR/48)
Korku ve hüzün yoktur
Ey Âdemoğulları! Size içinizden peygamberler gelip âyetlerimi anlattıklarında, kim Allah'tan korkar ve kendini düzeltirse, işte onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de. (A'RAF/35)
Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve sabiîler, bunlardan her kim Allah'a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve salih amel işlerse elbette Rabbleri katında bunların ecirleri vardır, bunlara bir korku yoktur, bunlar mahzun da olacak değillerdir.(BAKARA/62)
Allah'ın lütfundan verdiği nimetle sevinçlidirler. Arkalarından kendilerine ulaşamayan kimselere de hiç bir korku olmayacağını ve üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler. (AL-İ İMRAN/170)
Onlar orada şöyle derler: "Hamd olsun Allah'a, bizden o üzüntüyü giderdi. Gerçekten Rabbimiz çok bağışlayıcı ve şükrün karşılığınıvericidir." (FATIR/34)
Güzel yüzlü ve güzel huylu eşler vardır
İçlerinde güzel huylu, güzel yüzlü kadınlar vardır.
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Çadırlar içerisinde gözlerini yalnız kocalarına çevirmiş hûriler vardır.(RAHMAN/70-72)
İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olmak üzere, kendilerine sunulacak. Orada çok temiz zevceler de onların. Hem onlar orada ebedî kalacaklar. (BAKARA/25)
Yanlarında iri gözlü, bakışlarını kocalarından başkalarına çevirmeyen hanımlar vardır. (SAFFAT/48)
İri gözlü hûriler,
Saklı inciler gibi,
Yaptıklarına karşılık olarak verilir. (VAKİ'A/22-24)
Biz kadınları yeniden inşa ettik (yarattık).
Onları bâkireler yaptık.
Hep yaşıt sevgililer, (VAKİ'A/35-37)
Cennet halkı genç ve yaşıttır
Hep yaşıt sevgililer, (VAKİ'A/37)
Etraflarında ölümsüz hizmetçiler dolaşır, onları görünce saçılmışinciler sanırsın. (İNSAN/19)
Cennete girenler kurtuluşa ermişlerdir
Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka birşey değildir. (AL-İ İMRAN/185)
(Eğer böyle yaparsanız Allah) sizin günahlarınızı bağışlar ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş yerlere koyar. İşte büyük kurtuluş budur. (SAF/12)
İnanan ve iyi amel yapanlar için de altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş odur. (BURUC/11)
O gün inanan erkekleri ve inanan kadınlarıgörürsün ki nurları, önlerinde ve sağlarında koşuyor. (Kendilerine): "Bugün müjdeniz altlarından ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacağınız cennetlerdir." (denilir) İşte büyük kurtuluş budur! (HADİD/12)
BAŞKA AYETLER
Ama Rablerinden korkup-sakınanlar; onlar için Allah katında -bir şölen olarak-altlarından ırmaklar akan -içinde ebedi kalacakları- cennetler vardır. İyilik yapanlar için Allah'ın katında olanlar daha hayırlıdır. (3/198)
Eğer Kitap Ehli iman edip sakınsalardı elbette onların kötülüklerini örter ve onları‘nimetlerle donatılmış' cennetlere sokardık. (5/65)
Allah dedi ki: "Bu doğrulara doğru söylemelerinin yarar sağladığı gündür. Onlar için içinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı oldu onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük ‘kurtuluş ve mutluluk' budur." (5/119)
İman edenler ve salih amellerde bulunanlar -ki biz hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasınıyüklemeyiz- onlar da cennetin ashabı (halkı)dırlar. Onda sonsuz olarak kalacaklardır. (7/42)
Biz onların göğüslerinde kinden ne varsa çekip almışız. Altlarından ırmaklar akar. Derler ki: "Bizi buna ulaştıran Allah'a hamd olsun. Eğer Allah bize hidayet vermeseydi biz doğruya ermeyecektik. Andolsun Rabbimizin elçileri hak ile geldiler." Onlara: "İşte bu yaptıklarınıza karşılık olarak mirasçıkılındığınız cennettir" diye seslenilecek. (7/43)
Cennet halkıateş halkına (şöyle) seslenecekler: "Bize Rabbimizin vadettiğini gerçek buldunuz mu?" Onlar da: "Evet" derler. Bundan sonra içlerinden seslenen biri (şöyle) seslenecektir: "Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun." (7/44)
Ateşin halkıcennet halkına seslenir: "Bize biraz sudan ya da Allah'ın size verdiği rızıktan aktarın." Derler ki: "Doğrusu Allah bunları inkâr edenlere haram (yasak) kılmıştır." (7/50)
İşte gerçek mü'minler bunlardır. Rableri katında onlar için dereceler, bağışlanma ve üstün bir rızık vardır. (8/4)
Oradaki duaları: "Allah'ım Sen ne yücesin"dir ve oradaki dirlik temennileri: "Selam"dır; dualarının sonu da: "Gerçekten hamd alemlerin Rabbi olan Allah'ındır." (10/10)
İman edip salih amellerde bulunanlar, ne mutlu onlara. Varılacak yerin güzel olanı(onlarındır). (13/29)
Onlar; altından ırmaklar akan Adn cennetleri onlarındır orada altın bileziklerle süslenirler hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler giyerler ve tahtlar üzerinde kurulup-dayanırlar. (Bu) Ne güzel sevap ve ne güzel destek. (18/31)
Adn cennetleri (onlarındır) ki Rahman (olan Allah onu) kendi kullarına gaybtan vadetmiştir. Şüphesiz O'nun va'di yerine gelecektir. (19/61)
Hiç şüphesiz Allah iman edenleri ve salih amellerde bulunanları altından ırmaklar akan cennetlere sokar orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler; ordaki elbiseleri ipek(ten)tir. (22/23)
Ki onlar Firdevs (cennetlerin)e de varis olacaklardır; içinde de ebedi olarak kalacaklardır. (23/11)
Kim inkâr ederse artık onun inkârı kendi aleyhinedir; kim salih bir amelde bulunursa artık onlar kendi lehlerine olarak (cennetteki yerlerini) döşeyip hazırlamaktadırlar. (30/44)
(Ancak) Gerçekten iman edip salih amellerde bulunanlar ise; onlar için nimetlerle-donatılmış cennetler vardır. (31/8)
Kendileri ve eşleri gölgeliklerde tahtlar üzerinde yaslanmışlardır. (36/56)
Orada taptaze-meyveler onların ve istek duydukları herşey onlarındır. (36/57)
Çok esirgeyen Rabb'dan onlara bir de sözlü "Selam" (vardır). (36/58)
Rabbimiz onları Adn cennetlerine sok ki onlara (bunu) va'dettin; babalarından eşlerinden ve soylarından salih olanları da. Gerçekten Sen üstün ve güçlü olansın hüküm ve hikmet sahibisin. (40/8)
Kim bir kötülük işlerse kendi mislinden başkasıyla ceza görmez; kim de -erkek olsun dişi olsun- bir mü'min olarak salih bir amelde bulunursa işte onlar içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler. (40/40)
Şüphesiz: "Bizim Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); onların üzerine melekler iner (ve der ki:) "Korkmayın ve hüzne kapılmayın size vadolunan cennetle sevinin." (41/30)
Orada bir kadeh kapışır-çekişirler ki onda ne ‘boş ve saçma bir söz' ne günaha sokma yoktur. (52/23)
Kendileri için (hizmet eden) civanlar etrafında dönüp dolaşırlar; sanki (her biri)‘sedefte saklı inci gibi tertemiz pırıl pırıl.' (52/24)
Kimi kimine dönüp sorarlar; (52/25)
Dediler ki: "Biz doğrusu daha önce ailemiz (yakın akrabalarımız) içinde endişe edip-korkardık." (52/26)
"Şimdi Allah bize lütufta bulundu ve ‘hücrelere kadar işleyen kavurucu' azabdan korudu." (52/27)
Orada bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş kadınlar vardır ki bunlardan önce kendilerine ne bir insan ne bir cin dokunmuştur. (55/56)
Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir kavim (topluluk) bulamazsın ki Allah'a ve elçisine başkaldıran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) bağı kurmuş olsunlar; bunlar ister babaları ister çocukları ister kardeşleri isterse kendi aşiretleri (soyları) olsun. Onlar öyle kimselerdir ki (Allah) kalplerine imanı yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır; orda süresiz olarak kalacaklardır. Allah onlardan razıolmuş onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte onlar Allah'ın fırkasıdır. Dikkat edin; şüphesiz Allah'ın fırkası olanlar felah (umutlarını gerçekleştirip kurtuluş) bulanların ta kendileridir. (58/22)
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder